Giderek küreselleşen ve çok dilli olan bir dünyada, birçok ebeveyn çocuklarını özel oyunlar ve aktivitelerle birden fazla dil bilmeye teşvik etme ihtiyacı hisseder.
Dil öğrenmeye teşvik etmenin en iyi yolu doğumdan itibaren miniklerin birden fazla dilin konuşulduğu bir ortamda bulunmasıdır, böylece sesler, ritimler ve farklı dilleri niteleyen tonlanmalara aşina olurlar. Şaşırtıcı görünse de minikler henüz kelimelerin anlamlarını kavramadan önce farklı dilleri tanıyabilir ve ayırt edebilirler: ikinci bir dil kazanma yöntemi, ana dili öğrenirken kullanılan ile benzerdir.
Çocukları yabancı bir dille ne kadar erken karşılaştırırsanız, o dili öğrenmeleri o kadar kolay olur. Hatta daha birkaç aylık olan bebeklerin öğrenmesindeki kolaylık ve doğallık, yetişkinlikte kaybedilir. Bu inanılmaz özümseme kabiliyeti çocukluğun erken safhalarından itibaren giderek azalmaktadır.
Farklı milletlerden olan ebeveynlere sahip çocukların doğal olarak farklı diller konuşmayı öğrenebildiği bilinen bir gerçektir. Bu fırsatı, tek dil konuşulan bir ailede de sağlayabilmek için, onları hayatlarının ilk aylarından itibaren hem Türkçe hem de İngilizce oynamalarını sağlayacak oyuncaklarla tanıştırabiliriz: Çocuklar, tekerlemeleri, kısa cümleleri ve şarkıları çift dilde dinleyerek; terimleri, tonlamaları ve deyimleri olabilecek en kolay, doğal ve eğlenceli şekilde bağdaştırmayı öğrenirler. Unutmayalım ki, geniş kapsamlı ve bol çeşitli sesler ile erkenden tanışılması, öğrenmeyi yalnızca dil anlamında değil, her anlamda daha kolay ve esnek kılar.